Arama:

Fatura onay süreci

Süreç Hedefi

Ulaşan bir faturanın kontrol edilmesi ve gereken ödemeyi zamanında sağlamaktır.

İçerik

Müşteri ödemesini sağlamak her işletmede önemli bir süreçtir. Süreç, faturanın ulaşması ile başlar ve fatura zamanında ödenmezse sürecin içerdiği hatırlatıcılar devreye gider.

Tetikleyici

Form – ayrı bir süreçten olan ya da müşteri verilerinden alınan fatura bilgileri.

Eylemler

Bu süreç, müşterinin fatura bilgilerini bir ‘kullanıcı görevi’ üzerinden kaydeder. Signavio (Signavio Workflow Accelerator) daha sonra faturayı otomatik olarak e-posta ile gönderir. Bir başka görev ise, faturanın zamanında ödenip ödenmediğini kontrol eder.

Hatalara mani olmak adına, ‘fatura kontrol görevi’ hemen süreç başında başlatılır. Kontrol düzeneğinin temelini, örnek olarak, sipariş belgesi teşkil edebilir. Gerekli takdirde fatura düzeltilmiş bir nüshasıyla değiştirilir. ‘Fatura gönderme görevi’ faturayı müşteriye otomatik olarak gönderir. ‘Gelen ödeme kontrol görevi’ mali yönetici tarafından uygulanır. Müşteri son ödeme tarihine kadar faturayı ödemediyse, Signavio  otomatik bir hatırlatıcı gönderir. Müşteri, bu hatırlatıcıya da cevap vermediği takdirde süreç mali yöneticiye aktarılır.

Roller

Mali yönetici – Muhasebe departmanı içerisinde faturaların düzenlenmesinden sorumludur.

Alanlar

  • Fatura (dosya, gerekli alan) – ayrı bir süreç içerisinde düzenlenir ve genellikle PDF formatı kullanılır.
  • Müşteri e-postası (e-posta adresi) – bildirimler ve iletişim içindir.

Uzantılar

Son ödeme tarihinden önce devreye giren bir hatırlatıcı görev ekleyebilirsiniz.

Kaynak: Signavio 

Ana Makeleye geri dön

Süreç Yaklaşımı

Merhabalar,

Günlük hayatımızda birçok yerde duyduğumuz “süreç” kelimesinin tam olarak ne olduğunu gelin birlikte hatırlayalım. Eğer bu kelimeyi Google üzerinden aratırsanız karşınıza birkaç anlam çıkacaktır. Bazıları; ” Bir olayın ya da olayların, işlemlerin belli bir sonuca doğru gidişi, düzenli olarak birbirini izleyen değişmelerle gelişip oluşması.”, felsefe terimi olarak ise ” Belli bir sonuca ulaşan düşünce akışı.” Eğer matematiksel bir tarif yapmak istersek “Süreç bir fonksiyondur. Her A kümesindeki (x) elemanlarını, diğer bir B kümesindeki (y) elemanlara bağlayan f(x)=y fonksiyonudur.” ifadesini kurabiliriz. Bir örnek ile pekiştirelim. Mesela orman kümesindeki bir ağacı, kırtasiye kümesindeki bir deftere bağlayan kâğıt fabrikası bu iki kümeyi birbirine bağlayan fonksiyonudur diyebiliriz.

Peki Müşteri Talepleri kümenizdeki bir talebi, Ürün veya Hizmetler kümenizdeki ürüne bağlayan fonksiyon sizce nedir? Firmanızın ismi mi? kesinlikle değil. ” Müşterinizden gelen talebi, hizmet veya ürüne çevirmek için ilgili paydaşların aldığı tüm kararların ve yaptıkları faaliyetlerin bütününe vereceğiniz isimdir. ” Bu fonksiyonun denklemi bir nevi kurumsal kimliğimiz gibidir. Bize iş yapış şeklimizi, müşterilerimizi, onlar ile olan ilişkilerimizi, verimli olup olmadığımızı anlatabilir. Bu fonksiyonun denklemi sadece sizin için geçerlidir, başka bir organizasyon veya firma için anlam taşımaz.

Her organizasyon, kurum veya firma yaşayan bir organizma gibidir. Kendini geliştirmeye, beslemeye, korumaya ve dış dünyaya adapte olmaya ihtiyaç duyar. Bir canlı gibi düşünür, strateji geliştirir, kararlarını verir, uygular ve sonuçlarını elde eder. Peki, bir canlının yaşama amacı nedir? Bu sorunun cevabı hayatta kalmak olsa da insan gibi karmaşık bir canlı için bundan çok daha fazlasıdır. Hayalleri gerçekleştirmek ise pek çok insan için önemli bir yaşama sebebidir.

Peki, kendi firmamız, basit canlılar gibi sadece hayatta kalabilmek için mi, yoksa hayallere sahip olup onları gerçekleştirmek için mi çaba gösteriyor?

Firmanızın hayalleri vizyonudur ve bu vizyon firmanızın sahibi olarak sizin hayalinizdir. Sorunun cevabı ise, siz hayal kurup vizyon geliştirdikçe firmanızın hayalleri olur ve bu yönde hayatta kalma çabası gösterir. Eğer siz sadece hayatta kalmak isterseniz firmanız da hayatta kalmaya uğraşır. Vizyon sahibi ve vizyonu doğrultusunda faaliyet gösteren firmaların başarılı olup büyüdükleri istatistiksel olarak kanıtlanmıştır. Vizyon yoksunu, “Ne iş olsa yaparım” diyen çoğu firma ise müşterilerine yüksek değerlere sahip ürün ve hizmetler veremedikleri için yok olmaya mahkum olmuşlardır.

Buraya kadar bahsettiğim ifadeler doğrultusunda kendi organizasyonumuzun fonksiyonlarını (artık süreçleri diye bahsedeceğim) nasıl tespit edebiliriz sorusuna yanıt aramaya başlayabiliriz. Matematikte farklı fonksiyon türleri olduğu gibi süreçlerimizi de farklı başlıklar altında toplayabiliriz. Müşterilerinizden gelen bir talebin firmanıza dokunduğu andan başlayıp talebin sizde şekillenip ürün ve hizmet olarak müşterinize dokunduğu yerde biten tüm faaliyetleriniz temel süreçlerinizdir. Hepsi birbirine bağımlı süreçlerdir ve süreçlerden birinin eksikliği ile asla müşteriye ürün veya hizmet olarak dönemezsiniz. Temel süreçlerinizin faaliyetlerinin istikrarlı ve daha verimli olmasını sağlamak için analizler yapıp, stratejiler oluşturduğunuz süreçleriniz ise destek süreçleridir. Örnek olarak, Üretim süreciniz bir temel süreç iken Bakım ve Onarım süreciniz bir destek sürecidir ve üretim sürecinde çıkabilecek aksaklıkları düzeltmek ve önlemek için vardır.

   Peki, neden süreçlerimizi tanımlayıp yapmış olduğumuz tüm faaliyetleri süreçler altında toplamalıyız?

Cevap son derece basittir. ” Ürün ve hizmetimizi gerçekleştirmek için gereken bunca çabaya değip değmediğini öğrenmek.” Bir organizasyonu yönetmek zordur. İşiniz büyüdükçe her şey daha karmaşık bir hale gelir ve siz çok daha fazla çaba sarf etmek zorunda kalırsınız. Bunu aklımızda kendimizi bir bataklığa saplanmış gibi canlandırabiliriz. Kurtulmak için yaptığınız tüm çabalarınız, firmanızda günü kurtarmak için yapmış olduğunuz çabaların yansımasıdır. O gün batmadıysanız yarın batmamak için daha fazla çaba göstermek zorundasınızdır. Ama nihayetinde gücünüz kesilecek ve bataklıkta kaybolacaksınız. Bu kader size özel değildir. Kurumsallaşamayan tüm firmalar için geçerli bir durumdur. Günü kurtarmak için yaptığınız tüm çabalar size, içinde olduğunuz durumu yani bir bataklığa saplandığınızı ve yavaş yavaş battığınızı unutturur. Farkına vardığınız zaman ise gücünüz kesilmiş, dinlenmek için geriye yaslanmış, kendinize ve yapmış olduğunuz tüm faaliyetlere uzaktan bakarak nerede ve nasıl bir durumda olduğunuzu görürsünüz. Yapmış olduğunuz faaliyete değip değmediğini ise genelde yılın sonunda kasanıza bakarak öğrenirsiniz ve faaliyet karınıza bakarak “Keşke bazı müşterilerimin taleplerine öncelik verseydim daha çok kazanacaktım.” diye geçmiş zamana ait cümleler kurarsınız

    ” Olan biten için yeni stratejiler değil fakat tecrübe alarak, gerçekleşmesi muhtemel olasılıklar için strateji geliştirmek, iyi ve kötü senaryoları çıkartarak risklerinizi belirlemek ve doğru kararlar verebilmek için süreçlerinizi tanımlamalısınız. “

 Süreçlerimizi tanımlamak bize ne kazandırır?

“Kontrol” yeteneği. Çünkü ürün ve hizmetinizin gerçekleşmesini sağlayan kaynaklarınızı ve diğer paydaşlarınızın faaliyetlerini görebilir ve müdahale edebilirsiniz. Onları durdurabilir, hızlandırabilir hatta geliştirebilirsiniz. Size ne kadar maliyet oluşturduklarını ve de size ne kadar para kazandıracaklarını öğrenebilirsiniz. İşin en güzel yanı ise bunu gerçek zamanlı yapabilirsiniz. Örneğin, firmanızdaki tüm kaynaklar ürün ve hizmetleri gerçekleştirmek için var olduklarını biliyorsunuz ve siz, bu hizmetlerine karşılık ücret ödüyorsunuz ki bu bir maliyettir. Günlük 9 saat için ücret ödediğiniz bir personelinizin gerçekten 9 saat görev yapıp yapmadığını izleyebildiğinizi hayal edin. Eğer bu personel süreçlerinizin her hangi birindeki faaliyette görev alıyor ve bu görev 9 saatte tamamlanacak bir görev ise aklınıza bir kaç soru gelmelidir. Örneğin, “Günün sonunda bu görev yerine getirildi mi?” veya “Getirilmedi ise görevli personel başka bir süreçteki faaliyete mi atandı?” Eğer cevaplar hayır ise, bu durumu izah edecek muhtemel iki cevap vardır. Birincisi personeliniz, süreci tanımlanmamış başka bir faaliyete atandı ki bu yüzden onu izleyemiyorsunuz, ikincisi personeliniz bir yerlerde kahve molasını fazla abartmıştır. Bunları hayal ettiğinizde size fantastik bilim kurgu gibi gelebilir, fakat bu bakış açısı ve daha ötesi 80′ li yıllardan beri mevcuttur.

 

Nereden Başlamalı?

Bu yaklaşımın sonucunda neler elde edeceğinizin bilincine vardığınız yerden başlamalısınız derim.  Eğer siz ” Ben kendi organizasyonumda tam kontrol yeteneğine sahip olmak istiyorum. Her faaliyeti izlemek, ne amaçla yapıldığını bilmek, karlı mı zararlı mı olduğunu görebilmek ve bir karar vereceksem en azından risklerimi, iyi kötü senaryolarının matematik ile önüme konulmasını istiyorum. ”  diyorsanız “Süreçler ile yönetim” yaklaşımına ilk adımınızı attınız demektir.

Yazımın en başında süreç hakkında tanımlamalar yapmıştım. Şimdi ise süreci oluşturan bileşenleri öğrenelim. Bir sürecin keşfi ile başlayacağız ve bir takım soruların cevabını arayacağız. Başlayalım;

Bu süreç nerede başlar nerede biter?

Her hangi bir görevden başlayabilir ve bu görevin devamında gelen diğer görevlerin her hangi birinde bitebilir. Örnek; Siparişin alınıp üretime konulma görevinden başlayıp, ürün ve hizmet olarak teslim etme görevinde biter.

Bir süreci başlatan nedir?

Hiç bir görev kendi kendine başlamaz, bir sebep olmalıdır. Bir sebep ki kaynağının, görevlerinizin sonucunda ortaya çıkacak sonucunu bekleyen bir Girdidir. Örnek, Sipariş.

Nereden gelir bu sebepler, nereye gider bu sonuçlar?

Süreci başlatan sebepler müşterisini tatmin etmek isteyen kaynaklardan gelir. Sonuçlar ise müşterilere gider. Bazen kaynağın kendisi aynı zamanda sürecin müşterisi olabilir. Örnek; Müşterilerinizden gelen siparişleriniz, ürünleri ya kendisine ya da onun istediği başka bir müşterisine göndermenizi isteyebilir.

Bu sürecin amacı nedir?

Sebep sahipleri ile sonuçları bekleyen müşteriler arasındaki köprüyü kurmak, karşılığında ise hizmetinin ödülünü almaktır. Örnek; Satış sürecinizde girdisi Taleptir, çıktısı da müşteri memnuniyeti olabilir.

Bu süreçten kim sorumludur?

Beklentiler karşılanamadığında, müşteriler memnun olmadığında hesap verecek olan kişidir. Örnek; Süreci yönetmek ile sorumlu kimse, direktör, müdür, şef, ustabaşı veya kim atanmış ise. Benim örneğimde Satış Müdürüdür bizim kara veren Başaktörümüz olsun. (Süreç sahipliği konusu karıştırılan bir konu olup, ilerideki yazılarımda daha detaylı anlatacağım).

Yukarıdaki sorulara vermiş olduğum örneğin bir satış süreci olduğunu düşünebilirsiniz ama satış sürecinizi nasıl tanımladığınız sizin için nerede başladığı nerede bittiği, iş yapış şeklinize göre değişebilir. Bir firmanın satış süreci, içinde birçok alt süreci (Alt süreç kavramını daha sonraki yazılarımda daha detaylı anlatacağım) barındıran kapsamlı geniş bir süreçtir. Sizlerde süreçlerinizi bu sorulara arayacağınız cevaplar ile bulabilirsiniz.

Özetle bir süreci oluşturan öğelerimizi sıralayalım.

  1. Tedarikçi (Suppliers)
  2. Girdi (Input)
  3. İşlem (Process)
  4. Çıktı (Output)
  5. Müşteri (Customers )

İngilizce karşılıklarını yazdım, çünkü daha sonra bu konu ile ilgili araştırma yaptığınızda karşınıza SIPOC Diagram olarak çıkacaktır.

Gerekli olan bu 5 maddeye ilaveten, amaç ve sahiplik olan her bir oluşuma süreç diyebiliriz. Yukarıdaki gibi bir diagram ile amacını, sahibini, girdi ve çıktılarını, işlemlerini, tedarikçi ve müşterilerini tanımlayabilirsiniz. Çıktıların beklentimiz dahilinde kalitesini tanımlayabiliriz. Sürecimizin kalitemize uygun verimli çalışıp çalışmadığını anlamak için performans ölçüm noktaları (Key Performance Indicator- KPI) oluşturabiliriz. Canımızı sıkan bir durum olduğunda bu süreci yönetmesi ile sorumlu süreç sahibine hesap sorabiliriz. Görevlere atanmış kaynaklarımızı denetleyebilir, performanslarını ölçebiliriz. Hangi müşterimizin hangi talebini nasıl yaptığımızı, kimlerin bu işe dahil olduğunu, müşterimizin beklentisine uygun ürün veya hizmet çıkarıp çıkarmadığımızı ve en nihayetinde yapılan tüm bu çabanın bize olan maliyetini görebilir ve o ilk başta belirttiğim müşterime sunduğum bu hizmete değip değmediği sorusuna cevap alabiliriz.

Artık süreçleriniz tanımlı, sahipli, vizyonunuz doğrultusunda amaçlara sahipler. İzleyebiliyorsunuz, müdahale edebiliyorsunuz hatta sorunlar çıkmadan engellemenin yollarını bulabiliyorsunuz. En önemlisi görebiliyorsunuz artık önünüzde başka bir bataklığa düşüp günü kurtarma mücadelesinden çok vizyonunuz doğrultusunda karar ve stratejiler geliştirebilirsiniz.

Süreç yaklaşımı nedir sorusuna ” Amaçların, görevlerin, kararların ve sorumluların birbirine karıştıkları düğümleri çözebilme sanatıdır. ” dersem herhalde yanlış bir ifade kurmuş olmam.

 

Bir sonraki yazımda sizler ile ” İş Süreçleri Yönetimi (Business Process Management – BPM) ” konusuna bir giriş yapacağız. Bugün firmanız için çok önemli olan BPM konusuna “Süreç yaklaşımı” ile merhaba demiş olduk. Kontrol yeteneği kazanmanın ne olduğunu detaylı olarak BPM konusunda öğreneceğiz. Bir sonraki yazıma kadar hoşça kalın.

Yazar Hakkında:

Yasin Bahadır 1977  Samsun doğumlu, ilk, orta ve lise eğitimlerimi Samsun’da tamamladıktan sonra Gürcistan Devlet Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Çalışma hayatı ABD’de New York’da bir Tedarik zincirinde yönetici asistanı olarak görev alarak başladı. Daha sonra Türkiye’ye dönüş yaparak kendi aile şirketinde Genel Müdür ve Kurumsal Gelişim Sorumlusu olarak görev aldı. Şu anda İş Süreçleri Yönetimi alanında kurumlara danışmanlık veriyor ve İş Süreçleri Yönetim Yazılım projelerini yürütmektedir.

Süreç Yönetimi ve İşletmelerdeki Kazanımları

SÜreç Yönetimi

Yüzyıllar önce işler bireyler üzerinden yürüyordu. Yani süreç açısıyla bakarsak, iş bölümü kavramı oluşmamış, çalışanlar işin tüm parçalarını uçtan uca yapıyordu. Bu da aynı kişilerin araştırma yapması, ürünü yaratması, satması ve dağıtması anlamına geliyordu. Bugünkü küçük işletmeler gibi denilebilir. Daha sonraki yıllarda Adam Smith’in iş bölümü (“Division of Laber”) kuramını ortaya koyması ile bugün iş fonksiyonları dediğimiz (görevleri yerine getirmek için yapılan aktiviteler) yapıyı oluşturmuş ve bugünkü çalışma yapısının temelini yaratmıştır. Ama gün geçtikçe şirketler, ürün/hizmet ve pazar payı açısından segmentlere ayrılmış ve kompleks bir yapı halini almaya başlamıştır. Bu kompleks yapının yönetimi de giderek zorlaşmıştır. Bu yönetimi yapabilmek içinde arayışlar başlamış ve metodojiler beraberinde gelmiştir. 19. Yüzyılın başlarında  Frederick Winslow Taylor(standardization of process), “süreçlerin standartlaştırılması”, Taylordan esinlenen Peter Drucker’da (simplification and decentralization),” basitleştirme ve yetki dağıtımı” adı altında kuramları ortaya çıkarmışlardır. Bunlarla sınırlı olmayıp, daha birçok terminoloji ve metodoloji süreçlerin yönetimi ve efektif hale getirilmesi için ortaya çıkmıştır. Günümüzde ise, metodolojilere ek olarak teknoloji çözümlerinin hızla gelişmesiyle, süreç yönetimi sistemleri geliştirilmiş ve bu sistemlerle süreç modelleme, süreç haritalandırma, iş akış şemaları gibi tekniklerinin uygulanması sağlanmaktadır.

Organizasyonlar yaşayan organizma gibidirler. Bu yüzden gelişim gösterebilmesi için sürekli olarak değişime uğrarlar. Bu rekabet ve değişim ortamında, işletmelerin ürün ve hizmet oluşturmak için, sahip oldukları insan, makine bilgi, para gibi kaynakları işleyip, katma değer katarak oluşturdukları eylem ve işlem dizilerine süreç denir.  İşletmeler süreçlerini sürekli değişen dinamik çevre ortamında, sürdürülebilir başarı ve rekabet edebilir düzeyde kalabilmesi için, analiz etmeli ve geliştirmelidir. Çünkü süreçler organizasyonda işin nasıl yapıldığını, nasıl para kazanıldığını, nasıl katma-değer yaratıldığını, nasıl hedefleri karşıladığını, nasıl hedeflere ulaşıldığını ve daha nicesini içerirler. Bu yüzden süreçler, organizasyonların stratejik niyetlerini gerçekleştirmede kullanılan yoldur.

Her organizasyon içinde hedeflerini karşılamak için tasarlanmış iş yapış şekilleri vardır. Ama bazı iş yapış şekillerinin tasarlanma aşamasında göremediğimiz ve yürütme aşamasında yanlış değerlendirdiğimiz yavaş, verimsiz, mükerrer, gereksiz ve güvenilmez durumlar oluşur. Bu durumları belirleyip, ortadan kaldırmak için şirketlerin, sahip olduğu süreçlerinin düzenli olarak izlenmesi, geliştirilmesi ve sürdürülebilir olması için yapılan sürekli analiz, değerlendirme yönetimi çalışmaları yani süreç yönetimi faaliyetleri kaçınılmazdır. İç ve dış çevresel faktörlerin etkisi ve sürekli gelişen teknoloji ile kuruluşların yönetimlerinde ve teknik uygulamalarında değişikliler meydana gelir. Bu değişikliklerin ve uygulamaların, süreçlere entegre edilmesi azami önem taşımaktadır. Bunun için süreç yönetimi ile süreçlerin detay incelenmesinde modeller, ölçümler, analiz ve değerlendirmeler yapılarak, daha iyi performans oluşmasını sağlayacak iyileştirmeler belirlenir.

Süreç yönetimi nin şirketlere çoklu kazanımları vardır:

  • Kurum/Kuruluş önceliklerine sistematik bir yaklaşım getirir. Yönetici ve çalışanlar sadece kendi birimlerinin faaliyetleri ile değil ortak strateji ve hedefler doğrultusunda bütünsel yönetim bakış açısı kazanıp, diğer birimler ile entegre çalışırlar ve sadece kendi fonksiyonlarını değil, bütün sürecin geliştirilmesinde rol oynarlar.
  • Süreçlerin analizi, katma değer yaratmayan aktivitelerin belirlenmesini sağlar ve Katma değer yaratmayan aktiviteler ortadan kaldırılarak kaynakların daha etkin kullanımı sağlanır.
  • Süreçler esneklik kazandığı için, sürekli değişime  hızlı adaptasyon sağlanır.
  • Etkin ve güncel süreçlerin oluşması ile çalışan memnuniyeti sağlanır.
  • Süreçlerin standardizasyonunu sağlayarak bilgilerin güvenirliğini ve zamanında yayılmasını sağlar. Önemli ve zamana duyarlı iş kararları için doğru veri hızlı bir şekilde alınır.
  • Süreçlerin sürekli ola izlenmesi ve ölçülmesi ile süreç performanslarının geliştirilmesi sağlanır.,
  • Kurum çalışanlarının, sistemlerin ve diğer kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasının sağlanması ile kurumun verimliliğinin artırılması sağlanır.
  • Süreçlerin her bir adımında kimin sorumluğu olduğu, hangi görevi, nasıl ve nelerden faydalanarak yapıldığını ayrıntılı olarak takip ve izlenimi sağlar.
  • Açık ve şeffaf bir mekanizma kurulmasını sağlayarak, süreçlerin kontrol edilebilirliğini artırır.
  • Oluşturulan süreç dökümantasyonları çalışanların iş ile ilgili öğrenim sürecini hızlanmasını sağlar.

Süreçler organizasyonların yapı taşlarıdır. Organizasyonların yaptığı tüm faaliyetler süreçlerden geçer. İyi yönetilmiş süreçler birbirini destekleyen ve iç içe entegre bir yapı oluşturur. Bu yüzden bir süreç de yapılan küçük iyileştirme, bağlantılı olduğu diğer süreçleri de etkilediği için, performans etkisi büyük olacaktır.

Kaynak ve Yazar Hakkında:

http://dijitaldonusum.net/surec-yonetimi-ve-isletmelerdeki-kazanimlari/

Ş. Burak Önce (Business Analyst at Consulta Turkey)

Joget Workflow açık kaynaklı bir uyulama geliştirme platformudur

 Kolayca ihtiyacınız olan web tabanlı uygulamalar geliştirebilirsiniz.

 1 CRM, IK, Sağlık, Sigortacılık, Finans ve Kamu vs. için süreç odaklı uygulamaları geliştirip kullanın.
2 Uygulamalarız, mobil ortamına uygun geliyor
 3 Uygulamalarınızın süreçlerini otomatize etmek için iş akışları ekleyebilirsiniz
 4 Eklentileri kullanarak kolayca başka uygulamalarla entegre edebilirsiniz
 5 Joget Pazar yerinden hazır uygulamaları indirin ve kendinize göre ayarlayın. Hem daha hızlı öğrenin hem geliştirin.

Yeni Joget ile agile uygulama geliştirebilirsiniz. Joget sadece bir iş akış sistemi değil daha fazlası var, Joget 3.0 dan sonra 4.0 sürümü ile neredeyse hiç kodlama yapmadan Uygulamalar geliştirebilirsiniz. Formlar, Veri & Rapor listeleri, iş akaış süreçleri, kullanıcı ara yüzleri ve Menüleri yetkiler dâhilinde oluşturabilirsiniz. Örneğin, bir CRM uygulaması olarak sadece bir Teklif onay mekanizması yerine bütün bit satış gücü uygulaması geliştirebilirsiniz.

Sunduğu gelişmiş eklenti (plugin) mimarisi sayesinde, Programcılar uygulamaları diledikleri gibi genişletebilirler ve kolayca başka Sistemlerle entegre edilebiliyor.

Yazılım ve Bilişim uzmanları için Joget Workflow

 6 Sadece süreç değil, doğrudan bütün bir Uygulama tek noktadan geliştirin!Bilinen birçok Süreç Yönetim sistemleri ve BPM araçları, tamamen süreç odaklı ve kısıtlı ara yüzleri (sadece inbox, talep ve görevlerden oluşmaktadır) ile karşımıza çıkıyor. Üstelik mevcut intranet veya diğer önemli sistemlerle entegrasyonu bazen istenilen sonuç alınamıyor veya çok kompleks olup deneyimli Programcılara ihtiyaç duyulmakta.Joget Workflow ise, süreçlerinizi dahil tüm uygulamanızı bir Platformda geliştirmenize olanak tanıyor. Süreçlerinizi, Formlarınız, Veri ve Kullanıcı ara yüzlerini bir paket halinde kod kullanmadan kolayca geliştirebilir ve yönetebilirsiniz.Geliştirdiğiniz her bir uyulamaya ait bir yayınlanma ve sürüm kontrolü mevcut.
 7 Dinamik eklenti mimarisi (Plugins)Eklentiler tam anlamıyla her yerde ve her yere göre tasarlayın!Formlar, Veril listeleri,  kullanıcı ara yüzleri tümüne eklentileri destekleyecek şekilde tasarlanmıştır. Örneğin Form objeleri, temaları, veri bağdaştırıcıları vs. hem Java plugin hemde dinamik OSGI eklentileri destekliyor.
 8 Veri yönetimi özelliğiVeri tablolarınızı oluşturabilir, sıralama, sayfa ve filtreleme özelliklerini kullanabilirsiniz. Dahası Formlarınızı veri dökümleri ile birleştirebilir, CRUD (kayıt aç, oku, güncelle ve sil) fonksiyonları ile Veri operasyonunuzu rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz.
 9 Daha görsel, daha çok „tut-ve-sürekle“- Süreç Tasarlayıcısı ile süreçlerinizi tasarlayabilirsiniz.Form Geliştiricisi ile Formları tasarlayabilirsiniz.Veri Geliştiricisi ile Veri tablolarınızı oluşturabilir yönetebilirsiniz.Ekran Geliştiricisi ile kullanıcı ara yüzleri, erişim yetkilerini ve menüleri tasarlayabilirsiniz.
 10 Kolay Ekranlar –Adımı adım ilerleme yönetimi sayesinde interaktif destek veriyoruz
 11 Esnek Formlar –Esnek yerleşim ve çok çeşitli kullanıma hazır Form elemanlarıMobile uygulama desteği

Kurumlar için Joget Workflow

 12 Verimliğiniz ve üretkenliğinizi artırın – İş süreçlerinizi tasarlarken gereksiz adımları tespit ederek süreçlerinizi otomatize edin.Değişen sürelerinizi önce simüle ederek yeni süreçlerinizi hızlıca devreye almanızı sağlayacaktır.
 13 Süreçleriz kontrol altına alın – Süreçlerinizi standardize edebilir ve uygun süreç kontrol prosedürleri hazırlayabilirsiniz.
 14 İhtiyaçlarınıza odaklanın – Yöneticiler artık sürekli bir şeyleri imzalamak ve kontrol etmek etmekle vakit kaybetmeyip daha önemli işleri ile ilgilenebilirler. Oturmuş süreçler, hataları azaltır, müşteri memnuniyeti artırır ve aynı zamanda kurum içerisinde iş ve süreçlerin kalitesinde artırır.
 15 İş süreçleri iyileştirin

Pazarın hızlı değişen beklentilerine hızlı cevap verebilmeniz için süreçleriniz esnek ve değişişime uygun tasarlanması gerekiyor.  İş süreçlerinize odaklanmanız ile bazı karmaşık süreçleri fark edip basitleştirmenize sebep olabilir. Maliyet ve kaynakları verimli kullanmak işletmenin temel amaçlarından biri, o yüzden sürçlerinizi gözetmeli ve gerekli olan her türlü iyileştirmeyi uygulayabilmeniz çok önemlidir.

 16 Kolay kullanım – Özel bir programlama gerektirmeden sanal ortamda sürecinize odaklanın, koşulları belirleyin ve aksiyonları alın. Joget’in öğretici asistanı sayesinde, her türlü karmaşık süreçlerinizin üstesinden geleceksiniz.
 17 Maliyetlerinizi azaltın – Hatalar ve gecikmeler azaldıkça üretkenliğiniz ve hizmet kaliteniz önemli derecede artacaktır. Personeliniz işe süreçlere hızlı adapta olmasına ile, eğitim maliyetleriniz düşürecektir.

Enterprise Fiyatı | Özellikleri  | Birleşen & Teknoloji | indir | Bilgi Bankası |