Arama:
Şirketinizde günlük işleri nasıl hallediyorsunuz? Otomatikleştirilebilen süreçler mevcut mu? Makale serisi bu konu üzerine eğilecek. Bugün size, izin istemeden kadrolaşmaya oradan da fatura hazırlamaya kadar kendi şirketinizde kullanabileceğiniz 10 basit iş akışı örneği sunacağız.

10+1 Örnekle Süreç Otomasyonu!

Şirketinizde günlük işleri nasıl hallediyorsunuz? Otomasyonu düşündüğünüz süreçler var mı?

Bu Makale serisi ile en yaygın kullanılan iş süreçleri inceleyeceğiz, kendi şirketinizde kullanabileceğiniz 10+1 basit iş akışı örnekleri bulacaksınız.

Yeni başlayanlar için Süreç Otomasyonu

İşletme içerisinde süreç otomasyonu, iş akışının tekrarlanan yanlarını takımlar arası etkili biçimde koordine etmeye yardımcı olur. Süreç otomasyonunun anlamı: İş sürecini modelleyip bir iş Akışı-Yönetim-Sistemi tarafından kontrol edilmesidir. Ancak ‘başlangıçlar zordur’ ilkesi süreç otomasyonu için de geçerlidir. Bu sebeple başlangıç için birkaç iş akışı örneği derledik.

Her iş akışı bir süreç hedefi ile başlar. Bir sürecin nasıl uygulanacağını ve uygulayabilmek için hangi şartların yerine getirilmesi gerektiğini belirleyin.

İş akışı tanımları arasında:

  1. Bir sürecin tetikleyicisi,
  2. Her bir süreç adımının ‘süreç diyagramında kaydedilmesi,
  3. Uygulamaya konulan adımlara dahil olan tüm çalışanların pozisyonları hakkında bilgiye hakim olmak,
  4. Bir süreç adımı boyunca doldurulan her bir form alanı ilgili durum veya vaka hakkında bilgi içermesi yer alır.

Burada sözü geçen Vaka (Case) ise şöyle açıklayalım;

Bir kurumun belirli bir zaman dilimi içerisinde bir sorunu çözmek için kullandığı tüm aksiyonlar, geliştirme süreçleri, işlemler, siparişler veya hizmetler bir durum olarak tanımlanmaktadır. Bir dava farklı bilgi, süreç, kural, belge ve değerlendirmeyi bir araya getirir ve bir şirketin içinde ve dışında farklı kişileri içerebilir. Etkin vaka yönetimi, bir organizasyon içindeki verimliliği ve performansı artırmaya yardımcı olabilir.

Bu blog yazısında sizlere pratikte sıkça karşılaştığımız senaryoları aktaracağız. Basitçe linke tıklayarak dilediğiniz süreç hakkında bilgi alabilirsiniz.

  1. İzin talep süreci
  2. Belge paylaşma süreci
  3. Hesap onaylama süreci
  4. Personel temini süreci
  5. Personeli yerleştirme süreci
  6. Müşteri hesabı açma süreci
  7. (Sigorta) Hasar ihbar süreci
  8. Sipariş süreci
  9. Fatura oluşturma süreci
  10. İş bağlantıları takip süreci (CRM)
  11. Kalite Yönetimi – Uygunsuzluk Yönetimi

1. İzin talep süreci

İzin talebi yönetimi, süreç modelleme alanında giriş aşaması sayılır. Otomatikleştirilmiş bir ‘Signavio Workflow Accelerator’ aracılığıyla, çizelge ve e-maillere gereksinim duymadan basitçe ihtiyacınız olan tüm adımları takip edebilirsiniz.

Süreç hedefi: Çalışanlarınızın arzu ettiği izin günlerini Yönetici ve İK tarafından onaylatmak.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: İzin talep süreci

2. Belge Yayınlama

Yayınlar, iş akışlarının ayrılmaz birer parçasıdır. Burada bir yayın sürecinin basitçe nasıl uygulandığını göreceksiniz. İzin talepleri dilekçe temelliyken belge yayınlama süreci daha karmaşık ilerler: Belgeler ‘Signavio Workflow Accelerator‘ aracılığı ile sürece dahil edilip farklı süreç adımlarına yönlendirilir: Üzerinde çalışılan dijital belgenin Google Drive’da saklanması ya da sürece dahil çalışanlara gönderilmesi büyük önem teşkil edebilir.

Süreç hedefi: Size gönderilen belgeyi gerekli düzeltmelerin ardından yayın akışına sokmanız.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: Belge paylaşımı

3. Fatura Onay süreci

Dilekçe bazlı yayınlar yalnızca insan kaynakları departmanı dışında da kullanışlıdır. Yönetim alanındaki çalışma süreçleri de otomatikleştirilip sürece dahil olanlar için basitleştirilebilir. Fatura onay süreci de bu tür iş akışları için basit bir örnek oluşturur.

Süreç hedefi: Gelen ödemeleri (Faturaları) kontrol edip dolaşıma sokmak.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: Fatura Onay süreci

4. Açık bir iş pozisyonu doldurmak

Otomatikleştirilmiş süreçler özellikle insan kaynakları departmanı için faydalıdır. Çünkü bu alanda birçok standartlaştırılmış iş akışı mevcut. Bu süreçler şirketlere göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle standart bir yazılım çözümü her zaman kullanışlı olmaz. Gündelik iş akışında, tüm İK çalışanları personel süreçlerine yön verir. Bu sebeple esnek bir yazılım çözümüne ihtiyaç duyarlar. ‘Signavio Workflow Accelerator‘ süreçleri düzenlemeye ve gerçekleşen hertürlü değişikliği kronolojik bir sıra içerisinde anlamamıza olanak tanır.

Süreç hedefi: İşletmenizdeki açık bir pozisyonu doldurması.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: Personel işe alımı

5. Çalışanların işe alım süreci

Her şirketin işe alım için farklı bir yaklaşımı vardır. Bütün bu farklı yaklaşımların yanı sıra insan kaynakları sorumlularının, bütün şirket için mühim olan bir işe alım süreci oluşturmaları gereklidir. Bu iş akışı örneğinde odak boş bir pozisyonu doldurmakta değil aksine girişi sağlanan bir başvurunun değerlendirilmesindedir. Bu süreç bir iş ilanın uzun bir süre yeteri kadar başvuru çekmemesiyle önem kazanır.

Süreç hedefi: Sizi en çok ikna eden kişiye iş teklifinde bulunmaktır.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: Personel seçimi ve iş alım süreci

6. Müşteri Hesabı Oluşturma

Otomatik gerçekleşen iş akışları doğrudan müşteriler ile irtibat halinde olan ekipler için mühimdir. Bu takımlar, şirkete özel yöntemler ile çalışıp muhatap oldukları kişilerle direkt temas halindedir. Burada banka için oluşturulmuş bir ‘yeni müşteri süreci’ görüyorsunuz. Bu süreç farklı branşlardan gelen yeni müşteri kazanımı için kullanılabilir.

Süreç hedefi:  Müşterilere yönelik yeni banka hesapları oluşturmanız.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: Müşteri Hesabı oluşturma süreci

7. Hasar ihbarı işlemi (Sigorta)

Hasar ihbar süreci genellikle sektöre özgü kullanılır. Süreç yönetimi açısından ‘standartlaştırılmış yazılımsal çözümler’ genellikle söz konusu olan ihbarı süreçlere entegre etme konusunda kısıtlı fırsatlar sunar. Sigorta endüstrisi karmaşık süreçlerin sistematik gözükmesine iyi bir örnek teşkil eder. Burada karmaşık görevlerin sade süreç adımlarına nasıl bölündüğünü görebiliriz.

Süreç hedefi:  Müşterinizin ödeme alabilmesi için bir hasar ihbarının değerlendirilmesi ve tazminatın ödenmesi.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: Sigorta Poliçesi Düzenleme süreci

8. Ürün Siparişini Düzenle

Bu iş akışı örneği diğer senaryolardan farklıdır. Süreç, e-mailinize gelen doldurulmuş bir dilekçe ile başlar. Bu, gerçekleşecek bütün diğer eylemlerin tetikleyicisidir. Örneğin bu e-mail, sipariş@örnek.com adında bir dağıtıcıya gönderilir.

Süreç hedefi:  Bir müşteri siparişi düzenler, örneğin talep edilen ürünleri müşteriye gemiyle gönderir faturayı oluşturup iletirsiniz.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz:  Sipariş Yönetim süreci

9. Fatura Oluşturma

Sağlanan bir hizmetin ödemesini almak, süreç otomasyonu konusunda kullanılabilecek anlamlı ve işletme açısında kritik bir senaryo oluşturur. Yerine getirilmeyen görevler, geciken teslimatlar ya da aksatılan bildirimler faturanın oluşturulmasını geciktirebilir. Otomatikleştirilen bu süreç sayesinde gecikmenin getirdiği olumsuzlukların önüne geçilebilir. Görüyorsunuz ki e-mail bildirimleri ve teslim tarihleri otomatik olarak kontrol edilebilir.

Süreç hedefi: Bir faturayı gönderir ve ödemenin alınmasını sağlarsınız.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: Fatura Onay süreci

10. İş Bağlantıları Takibi

İşletme içerisinde gündelik rutin olarak geçen süreçler de otomatikleştirilebilir. Bu iş akışını ekibinizin yeni ilgi alanları yaratma konusunda nasıl kullanabileceğini görebilirsiniz.

Süreç hedefi: Yeni kazandığınız bir bağlantıyı satış fırsatına çevirin.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: İş bağlantıları takip süreci

+1. Kalite Yönetimi – Uygunsuzluk Yönetimi

İşletme içerisinde Kalite Yönetimi önemli bir yer tutmaktadır. Süreçler arasında Uygunsuzluk, Şikayet, iç-dış Talepleri , Eğitim planlama ve Anket çalışmaları gibi otomasyona yatkın bir çok süreç barındırıyor.Bu iş akışını ekibinizin yeni ilgi alanları yaratma konusunda nasıl kullanabileceğini görebilirsiniz.

Süreç hedefi: Kalite Yönetimi çerçevesinde tespit edilen bir Uygunsuzluğu için düzeltici veya iyileştirici faaliyeti başlatmak.

Bu iş akışı hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz: Uygunsuzluk Yönetim Süreci

Evet şimdi sıra sizde, kendi iş akışı örneklerinizi kendiniz oluşturun!

Bu 10+1 senaryolar, yazılım tabanlı iş akışı yönetiminin faydalarını göstermektedir. Bir tık ile Signavio kayıt olup ücretsiz 30 gün deneyebilir ve kendi iş alkışlarınızı ve kendi senaryolarınızı tasarlayabilirsiniz. Bunu yaparken size iyi eğlenceler diliyoruz!

Sorularınız mı var? info@kolaybpm.com adresine sorularınızı iletebilirsiniz.

Müşteri Hesabı oluşturma

 

Süreç Hedefi

Sürecin hedefi, bir müşteri hesabını özel bir bankada açmak.

İçerik

‘Özel müşteri bankacılığı’nda, yüksek hacimli süreçleri standartlaştırıp optimize etmek  önemlidir. Müşteri iletişimi sürecin bir parçası olması halinde bu daha da önemli hale gelir. Bu bağlamda müşteri iletişimi açılan yeni hesap ile başlar.

Yeni müşteri kazanım süreci (onboarding) diğer hizmet endüstrilerine paralellik gösterir. Benzer süreçler örnek olarak; sigorta, telekomünikasyon ve enerji alanlarında da mevcuttur. Ancak her halükarda, müşteri uzun süreli bir hizmet teklifi için başvuruda bulunur, reddedilir veya onaylanır ya da belki de başlangıç paketi alır.

Sebep

Form- doldurulmuş bir müşteri talebi. Banka çalışanı bu belgeyi reddedebilir veya onaylayabilir.

Eylemler

Talebin onaylanması durumunda süreç, bir dizi kontrol ve sonrasında yeni hesabı oluşturacak bazı ödevlerden oluşur.

Yapısal olarak bu süreç belge paylaşımı sürecine benzer.

Roller

Banka Memuru – bütün hesap oluşturma sürecinden sorumludur.

Alanlar

Süreç başlangıcında aşağıdaki müşteri bilgileri mevcuttur:

  • Müşteri ismi (yazı, gerekli alan)
  • Adres (yazı, gerekli alan)
  • Doğum tarihi (tarih, gerekli alan)
  • E-posta adresi (E-posta adresi, gerekli alan)
  • İspat belgeleri (dosya, liste) – İkametgah ya da kimlik belgesi kopyası gibi ek belgeler.

Sürecin ilerleyen kısımlarında aşağıda yer alan bilgiler eklenir:

  • Hesap numarası (numara) – her yeni hesap için oluşturulur.

Uzantılar

Özel bir bankada gerçekleşecek olan gerçek bir hesap oluşturma süreci elbette çok daha karmaşık olacaktır. Pratikte birçok farklı programlar ile farklı sistemler kullanarak birçok görevi otomatikleştiriliyor (batch komutlarla). Bu işlemleri gerçekleşecek bir entegrasyon, ek bilgi teknolojisi (BT) bilgisi de gerektirmektedir.

Kaynak: Signavio

Ana Makaleye geri dön

Personel işe alımı

Personelin/çalışanın işe alımı hakkında süreç örneği.

Süreç Hedefi

Sürecin amacı, başarılı bir adaya iş teklifi götürmektir.

İçerik

Bir çalışanın işe alınması uzun zaman alabilir. Genellikle birkaç ay sürebilir ve sürece farklı insanların katılımını gerektirir. Çoğu zaman, işe alım ekibi aynı anda birçok başvuruyu değerlendirmesi gerekir. Bu süreç boyunca, röportaj yapmak ya da anlaşmanın düzenlenmesi, gibi görevleri uzmanlar yerine getirir.

Sebep

Form – başvuran kişinin özgeçmişini yüklemek.

Eylemler

Bir başvuru süreci, başvuru sürecinin devam ettirilmesi ya da reddedilmesi gibi bazı kararların verilmesini gerektirir. Bu basitleştirilmiş süreçte, mülakat ve özgeçmişinin değerlendirilmesinden sonra bir karar verilir.

Eğer İnsan Kaynakları (İK) sorumlusu başvuruyu reddetme kararı alırsa, Sistem ret kararını içeren standart bir e-posta gönderir.

Roller

  • İnsan Kaynakları sorumlusu – Özgeçmişi değerlendirip mülakatı gerçekleştiren ve olası ret kararını veren kişi.
  • İşe alım konusunda yardımcı İK asistanı – röportaj görevlerini planlayan ve iş teklifini ileten kişidir.

Alanlar

  • Özgeçmiş (dosya, gerekli alan) – Adayın özgeçmişi Form üzerinden eklenecektir.
  • Adayın e-posta adresi (e-posta adresi, gerekli alan) – gerektiği takdirde Sistem otomatik bir ret e-postası göndereceği adres.

İyileştirmeler

  • ‘Sebep Formu’ başka belgelerin yüklenmesine izin verebilir. Örneğin ileti göndermek ve referanslar gibi.
  • Bir ‘Formu’ yerine, ‘tetikleyici e-posta’ kullanılabilir. Böylece özgeçmiş e-postanın eki yoluyla iletilebilir.
  • Eğer işletmenizin çok sayıda başvuru ile ilgilenmesi gerekiyorsa formdaki bazı alanları öncelikli hale getirebilirsiniz. Örneğin adayın işe başlama tarihi gibi.
  • Sebep formuna, ön seçim adına gerekli olabilecek alanlar eklenebilir. Örneğin, geçerli bir iş vizesi şart ise bunun alanı oluşturulabilir.
  • Ayrıca, ek mülakatlar yapabilirsiniz. Örnek olarak görüntülü telefon görüşmesi, yerinde yüz-yüze bir iş görüşmesi ya da bir tanışma toplantısı düzenleyebilirsiniz.

Kaynak: Signavio

Ana makaleye geri dön

Süreç Yaklaşımı

Merhabalar,

Günlük hayatımızda birçok yerde duyduğumuz “süreç” kelimesinin tam olarak ne olduğunu gelin birlikte hatırlayalım. Eğer bu kelimeyi Google üzerinden aratırsanız karşınıza birkaç anlam çıkacaktır. Bazıları; ” Bir olayın ya da olayların, işlemlerin belli bir sonuca doğru gidişi, düzenli olarak birbirini izleyen değişmelerle gelişip oluşması.”, felsefe terimi olarak ise ” Belli bir sonuca ulaşan düşünce akışı.” Eğer matematiksel bir tarif yapmak istersek “Süreç bir fonksiyondur. Her A kümesindeki (x) elemanlarını, diğer bir B kümesindeki (y) elemanlara bağlayan f(x)=y fonksiyonudur.” ifadesini kurabiliriz. Bir örnek ile pekiştirelim. Mesela orman kümesindeki bir ağacı, kırtasiye kümesindeki bir deftere bağlayan kâğıt fabrikası bu iki kümeyi birbirine bağlayan fonksiyonudur diyebiliriz.

Peki Müşteri Talepleri kümenizdeki bir talebi, Ürün veya Hizmetler kümenizdeki ürüne bağlayan fonksiyon sizce nedir? Firmanızın ismi mi? kesinlikle değil. ” Müşterinizden gelen talebi, hizmet veya ürüne çevirmek için ilgili paydaşların aldığı tüm kararların ve yaptıkları faaliyetlerin bütününe vereceğiniz isimdir. ” Bu fonksiyonun denklemi bir nevi kurumsal kimliğimiz gibidir. Bize iş yapış şeklimizi, müşterilerimizi, onlar ile olan ilişkilerimizi, verimli olup olmadığımızı anlatabilir. Bu fonksiyonun denklemi sadece sizin için geçerlidir, başka bir organizasyon veya firma için anlam taşımaz.

Her organizasyon, kurum veya firma yaşayan bir organizma gibidir. Kendini geliştirmeye, beslemeye, korumaya ve dış dünyaya adapte olmaya ihtiyaç duyar. Bir canlı gibi düşünür, strateji geliştirir, kararlarını verir, uygular ve sonuçlarını elde eder. Peki, bir canlının yaşama amacı nedir? Bu sorunun cevabı hayatta kalmak olsa da insan gibi karmaşık bir canlı için bundan çok daha fazlasıdır. Hayalleri gerçekleştirmek ise pek çok insan için önemli bir yaşama sebebidir.

Peki, kendi firmamız, basit canlılar gibi sadece hayatta kalabilmek için mi, yoksa hayallere sahip olup onları gerçekleştirmek için mi çaba gösteriyor?

Firmanızın hayalleri vizyonudur ve bu vizyon firmanızın sahibi olarak sizin hayalinizdir. Sorunun cevabı ise, siz hayal kurup vizyon geliştirdikçe firmanızın hayalleri olur ve bu yönde hayatta kalma çabası gösterir. Eğer siz sadece hayatta kalmak isterseniz firmanız da hayatta kalmaya uğraşır. Vizyon sahibi ve vizyonu doğrultusunda faaliyet gösteren firmaların başarılı olup büyüdükleri istatistiksel olarak kanıtlanmıştır. Vizyon yoksunu, “Ne iş olsa yaparım” diyen çoğu firma ise müşterilerine yüksek değerlere sahip ürün ve hizmetler veremedikleri için yok olmaya mahkum olmuşlardır.

Buraya kadar bahsettiğim ifadeler doğrultusunda kendi organizasyonumuzun fonksiyonlarını (artık süreçleri diye bahsedeceğim) nasıl tespit edebiliriz sorusuna yanıt aramaya başlayabiliriz. Matematikte farklı fonksiyon türleri olduğu gibi süreçlerimizi de farklı başlıklar altında toplayabiliriz. Müşterilerinizden gelen bir talebin firmanıza dokunduğu andan başlayıp talebin sizde şekillenip ürün ve hizmet olarak müşterinize dokunduğu yerde biten tüm faaliyetleriniz temel süreçlerinizdir. Hepsi birbirine bağımlı süreçlerdir ve süreçlerden birinin eksikliği ile asla müşteriye ürün veya hizmet olarak dönemezsiniz. Temel süreçlerinizin faaliyetlerinin istikrarlı ve daha verimli olmasını sağlamak için analizler yapıp, stratejiler oluşturduğunuz süreçleriniz ise destek süreçleridir. Örnek olarak, Üretim süreciniz bir temel süreç iken Bakım ve Onarım süreciniz bir destek sürecidir ve üretim sürecinde çıkabilecek aksaklıkları düzeltmek ve önlemek için vardır.

   Peki, neden süreçlerimizi tanımlayıp yapmış olduğumuz tüm faaliyetleri süreçler altında toplamalıyız?

Cevap son derece basittir. ” Ürün ve hizmetimizi gerçekleştirmek için gereken bunca çabaya değip değmediğini öğrenmek.” Bir organizasyonu yönetmek zordur. İşiniz büyüdükçe her şey daha karmaşık bir hale gelir ve siz çok daha fazla çaba sarf etmek zorunda kalırsınız. Bunu aklımızda kendimizi bir bataklığa saplanmış gibi canlandırabiliriz. Kurtulmak için yaptığınız tüm çabalarınız, firmanızda günü kurtarmak için yapmış olduğunuz çabaların yansımasıdır. O gün batmadıysanız yarın batmamak için daha fazla çaba göstermek zorundasınızdır. Ama nihayetinde gücünüz kesilecek ve bataklıkta kaybolacaksınız. Bu kader size özel değildir. Kurumsallaşamayan tüm firmalar için geçerli bir durumdur. Günü kurtarmak için yaptığınız tüm çabalar size, içinde olduğunuz durumu yani bir bataklığa saplandığınızı ve yavaş yavaş battığınızı unutturur. Farkına vardığınız zaman ise gücünüz kesilmiş, dinlenmek için geriye yaslanmış, kendinize ve yapmış olduğunuz tüm faaliyetlere uzaktan bakarak nerede ve nasıl bir durumda olduğunuzu görürsünüz. Yapmış olduğunuz faaliyete değip değmediğini ise genelde yılın sonunda kasanıza bakarak öğrenirsiniz ve faaliyet karınıza bakarak “Keşke bazı müşterilerimin taleplerine öncelik verseydim daha çok kazanacaktım.” diye geçmiş zamana ait cümleler kurarsınız

    ” Olan biten için yeni stratejiler değil fakat tecrübe alarak, gerçekleşmesi muhtemel olasılıklar için strateji geliştirmek, iyi ve kötü senaryoları çıkartarak risklerinizi belirlemek ve doğru kararlar verebilmek için süreçlerinizi tanımlamalısınız. “

 Süreçlerimizi tanımlamak bize ne kazandırır?

“Kontrol” yeteneği. Çünkü ürün ve hizmetinizin gerçekleşmesini sağlayan kaynaklarınızı ve diğer paydaşlarınızın faaliyetlerini görebilir ve müdahale edebilirsiniz. Onları durdurabilir, hızlandırabilir hatta geliştirebilirsiniz. Size ne kadar maliyet oluşturduklarını ve de size ne kadar para kazandıracaklarını öğrenebilirsiniz. İşin en güzel yanı ise bunu gerçek zamanlı yapabilirsiniz. Örneğin, firmanızdaki tüm kaynaklar ürün ve hizmetleri gerçekleştirmek için var olduklarını biliyorsunuz ve siz, bu hizmetlerine karşılık ücret ödüyorsunuz ki bu bir maliyettir. Günlük 9 saat için ücret ödediğiniz bir personelinizin gerçekten 9 saat görev yapıp yapmadığını izleyebildiğinizi hayal edin. Eğer bu personel süreçlerinizin her hangi birindeki faaliyette görev alıyor ve bu görev 9 saatte tamamlanacak bir görev ise aklınıza bir kaç soru gelmelidir. Örneğin, “Günün sonunda bu görev yerine getirildi mi?” veya “Getirilmedi ise görevli personel başka bir süreçteki faaliyete mi atandı?” Eğer cevaplar hayır ise, bu durumu izah edecek muhtemel iki cevap vardır. Birincisi personeliniz, süreci tanımlanmamış başka bir faaliyete atandı ki bu yüzden onu izleyemiyorsunuz, ikincisi personeliniz bir yerlerde kahve molasını fazla abartmıştır. Bunları hayal ettiğinizde size fantastik bilim kurgu gibi gelebilir, fakat bu bakış açısı ve daha ötesi 80′ li yıllardan beri mevcuttur.

 

Nereden Başlamalı?

Bu yaklaşımın sonucunda neler elde edeceğinizin bilincine vardığınız yerden başlamalısınız derim.  Eğer siz ” Ben kendi organizasyonumda tam kontrol yeteneğine sahip olmak istiyorum. Her faaliyeti izlemek, ne amaçla yapıldığını bilmek, karlı mı zararlı mı olduğunu görebilmek ve bir karar vereceksem en azından risklerimi, iyi kötü senaryolarının matematik ile önüme konulmasını istiyorum. ”  diyorsanız “Süreçler ile yönetim” yaklaşımına ilk adımınızı attınız demektir.

Yazımın en başında süreç hakkında tanımlamalar yapmıştım. Şimdi ise süreci oluşturan bileşenleri öğrenelim. Bir sürecin keşfi ile başlayacağız ve bir takım soruların cevabını arayacağız. Başlayalım;

Bu süreç nerede başlar nerede biter?

Her hangi bir görevden başlayabilir ve bu görevin devamında gelen diğer görevlerin her hangi birinde bitebilir. Örnek; Siparişin alınıp üretime konulma görevinden başlayıp, ürün ve hizmet olarak teslim etme görevinde biter.

Bir süreci başlatan nedir?

Hiç bir görev kendi kendine başlamaz, bir sebep olmalıdır. Bir sebep ki kaynağının, görevlerinizin sonucunda ortaya çıkacak sonucunu bekleyen bir Girdidir. Örnek, Sipariş.

Nereden gelir bu sebepler, nereye gider bu sonuçlar?

Süreci başlatan sebepler müşterisini tatmin etmek isteyen kaynaklardan gelir. Sonuçlar ise müşterilere gider. Bazen kaynağın kendisi aynı zamanda sürecin müşterisi olabilir. Örnek; Müşterilerinizden gelen siparişleriniz, ürünleri ya kendisine ya da onun istediği başka bir müşterisine göndermenizi isteyebilir.

Bu sürecin amacı nedir?

Sebep sahipleri ile sonuçları bekleyen müşteriler arasındaki köprüyü kurmak, karşılığında ise hizmetinin ödülünü almaktır. Örnek; Satış sürecinizde girdisi Taleptir, çıktısı da müşteri memnuniyeti olabilir.

Bu süreçten kim sorumludur?

Beklentiler karşılanamadığında, müşteriler memnun olmadığında hesap verecek olan kişidir. Örnek; Süreci yönetmek ile sorumlu kimse, direktör, müdür, şef, ustabaşı veya kim atanmış ise. Benim örneğimde Satış Müdürüdür bizim kara veren Başaktörümüz olsun. (Süreç sahipliği konusu karıştırılan bir konu olup, ilerideki yazılarımda daha detaylı anlatacağım).

Yukarıdaki sorulara vermiş olduğum örneğin bir satış süreci olduğunu düşünebilirsiniz ama satış sürecinizi nasıl tanımladığınız sizin için nerede başladığı nerede bittiği, iş yapış şeklinize göre değişebilir. Bir firmanın satış süreci, içinde birçok alt süreci (Alt süreç kavramını daha sonraki yazılarımda daha detaylı anlatacağım) barındıran kapsamlı geniş bir süreçtir. Sizlerde süreçlerinizi bu sorulara arayacağınız cevaplar ile bulabilirsiniz.

Özetle bir süreci oluşturan öğelerimizi sıralayalım.

  1. Tedarikçi (Suppliers)
  2. Girdi (Input)
  3. İşlem (Process)
  4. Çıktı (Output)
  5. Müşteri (Customers )

İngilizce karşılıklarını yazdım, çünkü daha sonra bu konu ile ilgili araştırma yaptığınızda karşınıza SIPOC Diagram olarak çıkacaktır.

Gerekli olan bu 5 maddeye ilaveten, amaç ve sahiplik olan her bir oluşuma süreç diyebiliriz. Yukarıdaki gibi bir diagram ile amacını, sahibini, girdi ve çıktılarını, işlemlerini, tedarikçi ve müşterilerini tanımlayabilirsiniz. Çıktıların beklentimiz dahilinde kalitesini tanımlayabiliriz. Sürecimizin kalitemize uygun verimli çalışıp çalışmadığını anlamak için performans ölçüm noktaları (Key Performance Indicator- KPI) oluşturabiliriz. Canımızı sıkan bir durum olduğunda bu süreci yönetmesi ile sorumlu süreç sahibine hesap sorabiliriz. Görevlere atanmış kaynaklarımızı denetleyebilir, performanslarını ölçebiliriz. Hangi müşterimizin hangi talebini nasıl yaptığımızı, kimlerin bu işe dahil olduğunu, müşterimizin beklentisine uygun ürün veya hizmet çıkarıp çıkarmadığımızı ve en nihayetinde yapılan tüm bu çabanın bize olan maliyetini görebilir ve o ilk başta belirttiğim müşterime sunduğum bu hizmete değip değmediği sorusuna cevap alabiliriz.

Artık süreçleriniz tanımlı, sahipli, vizyonunuz doğrultusunda amaçlara sahipler. İzleyebiliyorsunuz, müdahale edebiliyorsunuz hatta sorunlar çıkmadan engellemenin yollarını bulabiliyorsunuz. En önemlisi görebiliyorsunuz artık önünüzde başka bir bataklığa düşüp günü kurtarma mücadelesinden çok vizyonunuz doğrultusunda karar ve stratejiler geliştirebilirsiniz.

Süreç yaklaşımı nedir sorusuna ” Amaçların, görevlerin, kararların ve sorumluların birbirine karıştıkları düğümleri çözebilme sanatıdır. ” dersem herhalde yanlış bir ifade kurmuş olmam.

 

Bir sonraki yazımda sizler ile ” İş Süreçleri Yönetimi (Business Process Management – BPM) ” konusuna bir giriş yapacağız. Bugün firmanız için çok önemli olan BPM konusuna “Süreç yaklaşımı” ile merhaba demiş olduk. Kontrol yeteneği kazanmanın ne olduğunu detaylı olarak BPM konusunda öğreneceğiz. Bir sonraki yazıma kadar hoşça kalın.

Yazar Hakkında:

Yasin Bahadır 1977  Samsun doğumlu, ilk, orta ve lise eğitimlerimi Samsun’da tamamladıktan sonra Gürcistan Devlet Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Çalışma hayatı ABD’de New York’da bir Tedarik zincirinde yönetici asistanı olarak görev alarak başladı. Daha sonra Türkiye’ye dönüş yaparak kendi aile şirketinde Genel Müdür ve Kurumsal Gelişim Sorumlusu olarak görev aldı. Şu anda İş Süreçleri Yönetimi alanında kurumlara danışmanlık veriyor ve İş Süreçleri Yönetim Yazılım projelerini yürütmektedir.

Hangi Süreç Yönetim Sistemi seçemeliyim?

Bu soruyu bana çokça sorulan bir soru olmasından dolayı bunu kaleme almanın zamanı geldiğini düşünüyorum. Ama önce Süreç Yönetim Sistemlerinin genel kabiliyetlerine bir bakalım. İngilizcesi “BPMS” yani “Business Process Management Suite” olarak geçer. Kısaltmanın sonunda ki “S” harfi karşılığı “System” değil de “Suite” kullanmayı uygun görmüşler. 10 sene öncesini hatırlıyorum, o zaman süreç tasarımlarımızı “Eclipse IDE” de yapıyorduk, çalışma sonrası tasarımları export ettip BPMS’de aktif hale getiriyorduk. Yani biraz zahmetliydi, dahası Formlarda ki alanları sürece entegre etmek için bir çok eşleşme yapılması gerekiyordu bunun için Java dan anlamanız ve bazı yerlerde Kod yazmanız gerekiyordu. Bugün artık bunlara pek konuşmuyoruz sadece bir deneyim olarak aklımızda kaldı. Her şey ihtiyaca göre hızlı gelişti, artık Uygulamalar aynı ortamda sürelerinizi tasarlayabiliyor, süreçlerinizi iyileştirebiliyor ve kısa sürede devreye alabiliyorsunuz. Genel bakışta, bu Uygulamalar artı/eksisi aşağıda ki özelliklerine sahiplerdir :

Süreç tasarımı, Uluslararası kabul görmüş Tasarım standartlarında (BPMN) süreçlerinizi tasarlamanıza izin verir. Tasarımlarınızı standartlara uygun olup olmadığını aynı ortamda test edebilir ve hataları baştan önleyebilirsiniz.

Simülasyon, mevcut veya yeni Süreçlerinizin süre, maliyet ve sürecinin tekrarlanması gibi farklı senaryolar göre taklit etmenize izin verir. Böylece uygulamaya almadan önce sürecinizi ölcebilir, süreci iyileştirmek için fırsatınız olabilir.

Otomasyon, tekrarlanan iş süreçleri belli bir disiplin, maliyet ve kalitede gerçekleştirmek için bazı iş süreçlerinizi otomasyona alabilirsiniz. Başta talep Yönetimi olmak üzere her bir iş süreci için bir Form tasarlayabilmeniz sağlar. Daha sonra bu formlar iş akışında belirlediğiniz yetki ve kriterlere göre işlenmesini ve onaylanmasını sağlar.

Kural Yönetimi, iş süreçleriniz için koşullar belirlemenize yarıyor. İş ve Yönetmeliklere göre akışları yönetebilir, belirlediğiniz koşulları izleyebilir ve performans kriterlerinizi (KPI) burada belirleyebilirsiniz.
Kaynak Yönetimi, Süreçlerinizde yer alacak Organizasyon, Departmanları, grupları ve bunlara bağlı Personel ve yetkilerin belirlendiği bir yönetim modülü. LDAP ve Microsoft Active directory ile entegrasunu oldukca önemlidir.

Süreç izleme, Süreçlerinizin hangi aşamada olduğunu ve ilgili sürecin performansını süreçte yer alan Aktörlere göre raporlayabilirsiniz. Örneğin Talep kime ne zaman geldi ve na zaman onaylandı gibi süreleri kolaylıkla görüntüleyebilirsiniz.

Entegrasyon, belki de en çok merak edilen bu Suite’lerin başka sistemlerle entegre çalışmasını nasıl sağlayabiliriz. entegrasyunu zor mudur kolay mıdır? Örneğin Sistemin dışında olan bir Web sayfanıza gelen bir siparişin önce Müşteri Hizmetleri tarafından görüntülenmesini, daha sonra onaylanması ve Deponuza yönlendirebilirmiyiz acaba?. Yada, bir satın alma talebinin onaylanması durumunda Muhasebe Programınızda göndererek otomatik olarak yeni sipariş gerçekleştirebilirmiyiz? Evet, hepsi mümkün.
Yönetim kontrol paneli, en üst seviye yetkileri kullanarak Sisteme ve Modül bazında parametrik ayarlarının yapabilirsiniz.

Raporlama, tüm süreçlere ait performans verilerini yetkiler dahilinde görselleştirmeye ve mevcut verileri farklı dosya türlerinde dışarı aktarılmasına yarar. (CSV, PDF, XLS gibi)
Açık kaynaklı kod, yani “Opensource”, “Community” sürümleri bazen kısıtlı özelliklere sahip olsanızda ücretsiz yararlanabilir veya “Enterprise” olarak ilgili Ürün ve Modüllerine ait desteğini satın alabilirsiniz. (Subscription)

Sorunun cevabına gelince;

“İhtiyacınız neyse ona göre bir Sistem seçmelisiniz” derim! Bundan dolayı önce ihtiyaçlarınızı belirlemeniz gerekiyor ve ihtiyaçlarınızı da doğru belirlemelisiniz. Başta cevaplamanız gereken temel bir kaç soru olacaktır, şöyle;

  1. Bu Uygulamayla Kurumunuzun hangi sorunlarını çözmeye hedefliyorsunuz?
  2. Bu uygulama ile nasıl bir fayda sağlamasını hedefliyorsunuz (parasal, kalite, performans gibi)?
  3. Kurumsal gereksinimleriniz nelerdir?
  4. Fonksiyonel gereksinimleriniz nelerdir?
  5. Kaynak gereksinimleriniz nelerdir?
  6. Farklı sistemlerle entegrasyonu söz konusu mu?

Bu soruların cevaplarını bulabildiyseniz, süreç bazından incelemeler için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.

  1. Mevcut iş süreçleri inceleyin ve hangi süreçleri değiştirmek veya iyileştirmek istiyorsanız onlara odaklanın.
  2. Öncesinde, Simülasyon kabiliyeti olan bir Modelleme aracı temin edin **
  3. Her bir iş süreci için  iş akış şemaları hazırlayın. (BPMN 2.0)
  4. Sürecin maliyetini, işlem sürelerini tespit etmeye çalışın.
  5. Her süreç için kalite ve performans kriterlerini belirleyin.

TIP: ** Bizagi Modeller ücretsiz modelleme ve simülasyon yapabiliyor. başka güzel bir araç ise Cloud (SaaS) tabanlı  Signavio Process Manager , 30 günlük deneme sürümü mevcut olup,  profesyonel bir Modelleme aracıdır. Her iki araç BPMN 2.0 modelemeyi %80-%95 kadar destekliyor. Bir iş analisti olarak bu tür araçlara sürekli ihtiyacımız olur.

Yeni iş süreçleri tasarlayın 

  1. Yeni iş süreçleriniz için iş akış modelleri hazırlayın (BPMN 2.0 standartları kullanın)
  2. İş ve Süreç sahipleri ile birlikte yeni iş sürecine ait tasarımı değerlendirin, risk analize yapın.
  3. Yeni süreç başka süreçlerle olan ilişkileri ve etkileşimi değerlendirin.
  4. Yeni süreçlere ait maliyet, işlem süresi, performans kriterleri ve kaliteyi göz önünde bulundurarak sürecinizi simule edin.

Fonksiyonel gereksinimlerinizi belirleyin

  1. İş akışlarınızda kullanılacak Formları kağıt üstünde veya elektronik ortamda tasarlayın
  2. Gereksiz alanları dikkate almayın, sadece lüzumlu olanları Formlara dahil ediniz.
  3. Onaylama mekanizmasında yer alacak önemli alanları belirleyin, “onayla”, “gözden geçir” veya “reddet” gibi seçenekleri kullanın. Açıklama kısımları mutlaka ekleyin.
  4. Eklenti kullanacaksa izin verilen ebat ve Dosya türleri belirleyin.
  5. İş akışında geriye dönük bir Formun ve ilişkin Belgeleri tekrar görüntüleme gibi beklentiniz varsa onu gereksinimler arasına yer almasına dikkat ediniz.
  6. Raporlama ihityaçlarınızı belirleyiniz, ne kadar detay sizin için yeterli olur. Süreç bazında, Personel/Görev bazında  neyi görmek istiyorsanız onu ihityaçlarınız arasında bulundurmayı unutmayin.

Kaynak gereksinimlerinizi belirleyin

  1. Person gereksinimlerinizi planlayın. Örneğin, Ek yazılım geliştirme yapılacak mı, ona göre Kaynak gerekli olacak.
  2. Sistemin Yönetimi, desteğini ve bakımını planlayın.
  3. Eğitim ihtiyaçlarınızı belirleyin.
  4. Test ortamını kurun
  5. Tedarikciye ödenecek yıllık Sistem destek ve/ya Lisans maliyetleri hesaplayınız.
  6. Operasyonel maliyetleriniz hesaplayın.

Sistem gereksinimleriniz belirleyin (aynı zamanda kapasite planlaması)

  1. Süreç ve alt süreç sayısı = (toplam süreç sayısı)
  2. Sürecin günlük/haftalık/aylık tekrarlama döngüsü
  3. Kullanıcı sayısı
  4. Veri gereksinimleri ( ERP, CRM, İnternet, IoT, vs)
  5. Veri depolama gereksinimleri
  6. Yedekleme ve Veri geri dönme prosedürlerine dahil ediniz.
  7. Sunucu (Donanım) gereksinimleri
  8. Tercih edilen İşletim Sistemi ve Veri tabanları (*Lisans ve mevcut IT altyapı dikkate alarak) 
  9. Mobil erişimi
  10. Erişim yetkileri  –> LDAP/AD
  11. Haberleşme gereksinimleri –> MAIL/SMTP
  12. Güvenlik gereksinimleri, –> IP PORT, Firewall, HTTPS
  13. Entegrasyon ve sorgulama gereksinimleri –> REST/API/3th party Connectors

BPMS  seçimine gelince, çok sayıda seçenekleriniz olduğunu bilmelisiniz.

Tbl.-1 de sıraladığım  ürünlerinin önerebilirim, kurdum ve bir çoğunu da denedim.

Kolay kurulum, kolay öğrenme ve kolay kullanım gibi kriterleri ön planda tutmadan değerlendirme yapmanız daha verimli olur. Tüm gereksinimlerinize dikkate alın ve karşılamaya çalışınız. Dikkate almanız gereken bir husus daha; Bilgi işlem altyapınız Microsoft ise Microsoft platformunda çalışan bir BPMS seçmeniz homojen altyapınızı korumak için daha doğru bir yaklaşım olur. Linux tabanlı ve Linux + Windows karmaşık bir altyapıya sahipseniz, muhtemelen JAVA veya PHP tabanlı bir BPMS değerlendirmeye alabilirsiniz.

Tbl.1 – Süreç tasarımı ve otomasyonu Ürünlerin listesi 

Ürün/Üretici Platform Açık kaynak kodlu
intalio BPMS JAVA evet
Comunda JAVA evet
Activity JAVA evet
ProcessMaker PHP evet
Bizagi Studio .NET hayır
Software AG .NET hayır
Adonis | BOC .NET hayır
ElmaBPM .NET kısmen
iGrafiX .NET hayır
Signavio CLOUD hayır
Kissflow CLOUD hayır
BPMOnline CLOUD hayır

Tedarkci seçimi, dikkat edilmesi gerekenler;

  1. Ürün İhtiyaçlarınızı ne kadarını karşılıyor (asgari %70 hedefleyin)
  2. Karşılanamayan ihtiyaçlar, üreticinin kısa vadede yol haritasında yer alıyor mu?
  3. Güncellemeleri ne sıklıkta yapılıyor ve güncelleme işlemi uzun ve zorlayıcı bir süreç mi?
  4. “Community” Forumları takip edin, sorulara bakınız, sorunlara tatmin edici cevaplar alınabiliyor mu?
  5. Üreticinin Satış sonra destek hizmet Sözleşmesinin detaylarına bakınız (kapsamı), zorlandığınız bir anda süratle destek alabilecekmisiniz. Farklı destek seviyeleri inceleyip kapsamlarına bakın.
  6. Deneme süresi kısıtlı olan Ürünleri (30 gün gibi)  ilk başta onları test sırasına alın, zaman çabuk akıyor, vakit kaybetmeden testleriniz verilmiş sürede tamamlayın.
  7. Anlamadığınız Fonksiyonları araştırmak üzere, Eğitim Video’ları izleyin, Dokümantasyonları okuyun.
  8. Ek geliştirme veya entegrasyon gereken konularda Üreticinin API Kütüphanesini inceleyin, Geliştirme yapan arkadaşlarınızı tatmin edecek yeterli bilgi var mı, kendilerine sorun?